Ayakkabıcı
#1
Ayakkabıcı, yeni getirdiği malları vitrine yerleştirirken, sokaktaki
bir çocuk onu izlemekteydi. Okullar kapanmak üzere olduğundan, spor
>ayakkabılara rağbet fazlaydı. Gerçi mallar lüks sayılmazdı; ama küçük
bir dükkan için yeterliydi. Onların en güzelini ön tarafa koyunca, çocuk
vitrine doğru biraz daha yaklaştı.

Fakat bir koltuk değneği kullanmaktaydı. Hem de güçlükle. Adam ona bir kez daha göz attı.
Üstündeki pantolonun sol kısmı, dizinin alt kısmından sonra boştu. Bu
yüzden de sağa sola çuşuyordu. Çocuğun baktığı ayakkabılar, sanki onu
kendinden geçirmişti. Bir müddet öyle durdu. Daldığı hülyadan çıkıp yola
koyulduğunda, adam dükkandan dışarı fırlayıp:

>- Küçük!. diye seslendi. Ayakkabı almayı düşündün mü? Bu seneki
modeller bir harika!.

>Çocuk, ona dönerek:
>- Gerçekten çok güzeller!. diye tebessüm etti. Ama benim bir bacağım
doğuştan eksik.

>- Bence önemli değil!. diye atıldı adam. Bu dünyada her şeyiyle tam
insan yok ki!. Kiminin e li eksik, kiminin de bacağı. Kiminin de aklı ya
da vicdanı.

>Küçük çocuk, bir şey söylemiyordu. Adam ise konuşmayı sürdürdü:

>- Keşke vicdanımız eksik olacağına, ayaklarımız eksik olsa idi.

>Çocuğun kafası iyice karışmıştı. Bu sefer adama doğru yaklaşıp:

>- Anlayamadım!. dedi. Neden öyle olsun ki?

>- Çok basit!. dedi, adam. Eğer vicdan yoksa, cennete giremeyiz. Ama
ayaklar yoksa, problem değil. Zaten orada tüm eksiklikler tamamlanacak.

>Hatta sakat insanlar, sağlamlara oranla daha fazla mükafat
görecekler... Küçük çocuk, bir kez daha tebessüm etti. O güne kadar
çektiği acılar, hafiflemiş gibiydi. Adam, vitrini işaret ederek:

>- Baktığın ayakkabı, sana yakışır!. dedi. Denemek ister misin?

>Çocuk, başını yanlara sallayıp:

>- Üzerinde 30 lira yazıyor, dedi. Almam mümkün değil ki!.

>- İndirim sezonunu, senin için biraz öne alırım!. dedi adam. Bu
durumda 20 liraya düşer. Zaten sen bir tekini alacaksın, o da 10 lira
eder.

>Çocuk biraz düşünüp:

>- Ayakkab ının diğer teki işe yaramaz!. dedi. Onu kim alacak ki?

>- Amma yaptın ha!. diye güldü adam. Onu da sağ ayağı eksik olan bir
çocuğa satarım. Küçük çocuğun aklı, bu sözlere yatmıştı. Adam, devam ederek: - Üstelik de öğrencisin değil mi? diye sordu.

>- İkiye gidiyorum!. diye atıldı çocuk. Üçe geçtim sayılır.

>- Tamam işte!. dedi adam. 5 Lira da öğrenci indirimi yapsak, geri
kalır 5 lira. O da zaten pazarlık payı olur. Bu durumda ayakkabı
senindir, sattım gitti!.

>Ayakkabıcı, çocuğun şaşkın bakışları arasında dükkana girdi. İçerideki
raflar, onun beğendiği modelin aynısıyla doluydu. Ama adam, vitrinde
olanı çıkarttı.

>Bir tabure alıp döndükten sonra çocuğu oturtup yeni ayakkabısını
giydirdi. Ve çıkarttığı eskiyi göstererek.

>- Benim satış işlemim bitti!. dedi. Sen de bana, bunu satsan memnun
olurum. Şaka mı yapıyorsunuz? diye kekeledi çocuk. Onun tabanı delinmek üzere. Eski bir ayakkabı, para eder mi?

>- Sen çok câhil kalmışsın be arkadaş.. dedi, adam. Antika eşyalardan
haberin yok herhalde. Bir antika ne kadar eski ise o kadar para tutar. Buyüzden ayakkabın,

>bence en az 30-40 lira eder.

>Küçük çocuk, art arda yaşadığı şokları üzerinden atabilmiş değildi.
Mutlaka bir rüyada olmalıydı. Hem de hayatındaki en güzel rüya. Adamın,
heyecandan terleyen
>avuçlarına sıkıştırdığı kağıt paralara göz gezdirdikten sonra, 10
liralık banknotu geri vererek:

>- Bana göre 20 lira yeterli.. dedi. İndirim mevsimini başlattınız
ya!.. Adam onu kıramayıp parayı aldı. Ve bu arada yanağına bir öpücük
kondurdu. Her nedense içi içine sığmıyordu. Eğer bütün mallarını bir
günde satsa, böyle

>bir mutluluğu bulamazdı. Çocuk, yavaşça yerinden doğruldu. Sanki
koltuk değneğine ihtiyaç duymuyordu. Sımsıcak bir tebessümle teşekkür
edip: - Babam haklıymış!. dedi. ‘Sakat olduğum için üzülmeme hiç
gerek yok!’ demişti.

>Her rüzgar savuracak bir toz bulur,
>Her hayat yaşanacak bir can bulur,
>Her umut gerçekleşecek bir düş bulur
>Bulunmayacak tek şey senin benzerindir
>
>
>Derdin kendindendir bilmiyorsun,
>Derman yine sendedir görmüyorsun,
>Koskoca alem içine yerleştirilmiş,
>Sen kendini hala küçük bişey zannediyorsun...
>Hz.Ali


imza; jon206
www.access-sql.com



  Alıntı
Bu mesajı beğenenler:
#2
Sorun böyle satıcıların olmasında değil.. bu tip insanlara yapılan sömürgede.. Böyle olunabilir, ama kimse sizi anlamaz. Adına başka şey koyarlar.



  Alıntı
Bu mesajı beğenenler:
#3
Paylaşım için teşekkür ederim.
"Gönül deniz, dil kıyıdır. Denizde ne varsa kıyıya o vurur"



  Alıntı
Bu mesajı beğenenler:
#4
İyilik yapmanın dayanılmaz hafifliği.



  Alıntı
Bu mesajı beğenenler:


Foruma Git:


Bu konuyu görüntüleyen kullanıcı(lar): 1 Ziyaretçi