Forum sitemizde, sormuş olduğunuz sorulara aldığınız cevaplar, cevap verilirken karşılaşılan zorluğa bağlı olduğu kadar sizin soruyu nasıl sorduğunuza da bağlıdır. Bu kılavuz size tatmin edici bir cevap alabilmeniz için nasıl soru sormanız gerektiği konusunda yol gösterecektir.

Access-SQL.com gittikçe genişlemektedir ve artık sorularınıza tecrübeli kullanıcılardan da uzmanlardan aldığınız kadar iyi cevaplar alabilirsiniz. Bu iyi bir şeydir, çünkü bu tür tecrübeli insanlar acemilere karşı, uzmanların göstermiş olduğu ilgiden daha fazlasını göstermeye meyillidir. Bununla birlikte, bu tür tecrübeli kullanıcılara da uzmanlar gibi davranmak, burada tavsiye ettiğimiz gibi, faydalı cevaplar almak için kullanılabilecek en etkili yöntem olacaktır.

Anlamanız gereken ilk şey uzmanların gerçekte, zor problemleri ve güzel hazırlanmış kışkırtıcı soruları sevdikleridir. Şayet böyle olmasa idi, sitemiz içerik açısından bu kadar özgün olamazdı. Şayet bize hoşlanacağımız ilginç sorular verirseniz, size minnettar oluruz; iyi sorular uyarıcı birer hediyedir. İyi sorular, anlama yetimizi güçlendirir ve gözümüzden kaçmış sorunların ortaya çıkmasını sağlar. Uzmanlar arasında "İyi soru" önemli ve içten gelen bir hediyedir.

Bununla birlikte, uzmanların, basit sorulara kibir ve düşmanlıkla yaklaştıkları yönünde bir ünleri vardır. Bu bazen, uzmanların, acemilere kaba davrandığı izlenimini doğurabilir fakat gerçek bu değildir.

Bizler, soru sormadan önce gerekli araştırmayı ve ev ödevlerini yapmaktan kaçan ve düşünmekten imtina eden insanlardan pek fazla hoşlanmayız. Bu tür insanlar sadece zaman kaybıdırlar: onlar karşılığını vermeden alırlar; onlar zamanınızı boşa harcarlar; onlar yüzünden, hak eden insanlara zaman ayıramaz ve yardım edemezsiniz.

Pek çok insanın, bizlerin geliştirmiş olduğu uygulamaları kullanmak istediğinin ama teknik ayrıntılar ile ilgilenmediğinin farkındayız. Pek çok insan için, Ms. Access sadece bir araçtır. Onların yaşamak için yapmaları gereken daha önemli işleri vardır. Bunun farkındayız ve herkesin Access konusunda bizimle aynı heyecanı paylaşmasını beklemiyoruz. Yine de, bizimle aynı heyecanı paylaşan ve teknik konulara meraklı, çözümün bir parçası olmaya çalışan insanlara verdiğimiz cevaplar daha farklı olmaktadır. Bu değişmeyecektir ve değişmemelidir de. Şayet değişseydi, en iyi yaptığımız işte daha az etkili olmaya başlamış olurduk.

Bizim büyük çoğunluğumuz gönüllülerden oluşur. Sorulara cevap verebilmek için hayatlarımızdan zaman çalmaktayız. Bu nedenle, acımasızca seçici olmak bizim hakkımız. Açıkçası; hakeden insanların sorduğu sorulara cevap verebilmek için, bazı soruları göz ardı ederiz/edebiliriz.

Şayet bu tutumu gaddarca ve kaba buluyorsanız, öncelikle kendi kibirlerinizi kontrol etmeniz daha uygun olur. Sizlerden karşımızda diz çökmenizi istemiyoruz. Sizi Access ailemize dahil etmekten mutluluk duyarız. Yeter ki sizde bu çaba ve azmi görelim. Ama bununla birlikte, kendisine yardımcı olmaya gönüllü olmayan birilerine, bizim yardımcı olmamızı beklemeyin. Bilgisiz olmak kabul edilebilir ama aptalı oynamak kabul edilebilir bir şey değildir.

Bu nedenle, bizim dikkatimizi çekmek için teknik olarak yetenekli olmanız gerekmez. Sadece dikkatli, düşünceli, araştırmacı, çözüm geliştirmede aktif bir ortak olmaya gönüllü olduğunuzu göstermeniz yeterlidir. Şayet bu ayrımcılık ile yaşayamayacaksanız, size tavsiyemiz sorunuzu Access-SQL.com da sormak yerine, başka sitelere yönelmeniz veya ticari destek için anlaşma yapmanız ve bunun bedelini ödemenizdir.

Şayet yardım almak için bize üye olanlardan biri olmaya karar verdiyseniz, zaman hırsızı olmak istemiyorsunuz demektir. Ayrıca, onlar gibi görünmek de istemiyorsunuz demektir. Hızlı ve tatminkar bir cevap alabilmenin en iyi yolu: Akıllı, zeki ve güvenilir birisi gibi soru sormak ve sorun hakkında ipuçları vermektir. Sorun hakkında ayrıntılı bilgi verin ve sorun ortaya çıkmadan önce neler olduğunu belirtin.

Foruma bir soru sormadan önce, şunları yapın:

1. Arama sayfasını kullanarak bir cevap bulmaya çalışın.
   
2. Dokümanları okuyarak bir cevap bulmaya çalışın.
   
3. Benzer amaçla hazırlanmış örnek ve soruları deneyerek ve araştırarak bir cevap bulmaya çalışın.
   
4. Eğer çevrenizde Ms. Access konusunda yetenekli ve deneyimli bir arkadaşınız varsa ondan bir cevap bulmaya çalışın.
   
5. Şayet bir yazılımcı iseniz, sizinkine benzer amaçla hazırlanmış uygulamaların kaynak kodlarını okuyarak bir cevap bulmaya çalışın.

Sorunuzu sorarken, yukarıda sayılanları yaptığınızı belirtin. Böylece sizin tembel teneke olmadığınız ve insanların zamanlarını boşa harcamayacağınız anlaşılsın. Daha iyisi, bunları yaparak neler öğrendiğinizi de gösterin. Cevaplardan bir şeyler öğrenebileceğini göstermiş olan kişilerin sorularına cevap vermeyi severiz.

Sorularınızın temelini oluşturan kelimeleri kullanarak Arama sayfasında probleminizi aratın. Bu sizi doğruca, sorunun çözümü olan konuya veya sorunuza yanıt verilen konu iletisine götürebilir. İşe yarar bir sonuç alamasanız bile, "Forumda sorunumla ilgili konuları aradım ama işe yarar bir sonuç elde edemedim" şeklinde bir başlangıç oldukça iyi bir artıdır.

Sorunuzu hazırlayın. İyice düşünün. Acele hazırlandığı belli olan sorular acele cevaplar alırlar ya da hiç cevap alamazlar. Sorunuzu göndermeden önce sorunu çözmek için daha çok çaba göstermek ve bunu ortaya koymak gerçek yardım alma ihtimalinizi artırır.

Yanlış soru sormayın. Hatalı kabullere dayalı bir soru sorduğunuzda herhangi bir uzmanın size baştan savma bir cevap vermesine ve "ne aptalca bir soru" şeklinde düşünmesine sebep olursunuz. Uzmanlar bu tür cevaplarında, sizin sorununuzun çözülmesini değil, yaptığınız hatalardan ders almanızı umarlar.

Asla cevap alma hakkınız olduğunu düşünmeyin. Böyle bir hakkınız yok! Bu tür hizmetler için bedel ödemediğiniz sürece de olmayacak. Şayet kazanabilirseniz, bir cevap kazanacaksınız. Bunun için sağlam, ilginç, kışkırtıcı bir soru sormalı ve forumun bilgisine ihtiyaç duyan değil, bu bilginin artmasını sağlayan biri gibi davranmalısınız.

Diğer taraftan, sorunu açıklayıcı bir hale getirmek ve çözümün üretilmesi aşamasında yardımcı olmaya niyetli olduğunuzu göstermek iyi bir başlangıç sayılır. "Birileri bir başlangıç noktası verebilir mi?", "Benim çalışmamdaki eksiklik nedir?" ve "Hangi konuları incelemeliyim?" tarzındaki sorular "Lütfen bana tam süreci anlatın" şeklindeki bir sorudan daha iyidir (zaten bu soru değildir) ve cevap alma şansınız daha yüksektir. Çünkü doğru cevaba ulaşmak için çaba göstermek ve bunu belirtmek, şayet birisi size başlangıç noktasını gösterirse sonuca gidebileceğinizi göstermek her zaman daha uygundur.

Foruma göndermiş olduğunuz konunun başlığı, sizin ilk izleniminiz açısından oldukça önemlidir. 50 ya da daha az miktarda karakterden oluşan bu başlıklar uzmanların, konuya olan ilgilerini sağlamak açısından oldukça önemlidir. Bu hakkınızı "Lütfen bana yardım edin" gibisinden saçmalıklar ile harcamayın. "LÜTFEN YARDIM EDİN!!!!" gibi konu başlıkları refleks olarak görmezden gelinir. Acınızın ne kadar büyük olduğunu anlatarak bizi etkilemeye çalışmayın. Bunun yerine sorununuzu tanımlayan kısa bir açıklama yazın.

Konu başlıkları için kabul edilen ve teknik organizasyonlar tarafından sıklıkla kullanılan yöntem, "Nesne - Sapma" yöntemidir. "Nesne" bölümünde neyin ya da hangi grubun sorunlu olduğunu, "Sapma" kısmında meydana gelmesi beklenen ama şartlar olgunlaşmadığı için meydana gelmeyen davranışların açıklaması yer alır.

Aptalca..:
ACİL YARDIM!!! Rapor açılmıyor!

Akıllıca..:
Rapor boş olarak geliyor

Zekice..:
Rapordaki parametre değeri uyarısı hakkında

"Nesne - Sapma" şeklindeki bir ileti, sizin problemi tanımlamanızda oldukça faydalı olacaktır. Neden açılmıyor? Sadece boş mu geliyor? Hata iletisi var mı?

Bu sonuçları gören bir uzman, sizin sorununuzun ne olduğunu ve sorunun nereden kaynaklandığı bir bakışta anlayabilir.

Daha genel olarak, sadece sorulan soruların konu başlıklarının göründüğü bir arşivin indeksine baktığınızı düşünün. Konu başlığınızın sizden sonra benzer bir sorun yaşayacak kişinin soruyu tekrar sormak yerine sizin mesajınızı takip etmesini sağlayacak kadar açıklayıcı olmasını sağlayın.

Eğer bir iletiyi cevaplayarak bir soru soruyorsanız, bu başlığı mesajınızda kullanın..

"Birileri bana yardım edebilir mi?" ya da "Cevap verecek kimse yok mu?" gibi anlamsız soru cümleleri kurmanın dayanılmaz hafifliğine karşı sabırlı olun. İlk olarak: Bu şekilde yarım yamalak bir soru sormakla dünyanın en gereksiz işini yapmış olmaktasınız. İkinci olarak: Uzmanlar bu gereksizliklere oldukça kızar ve tepki gösterirler. Muhtemelen mantıksal olarak kusursuz ama işe yaramaz bir cevap alırsınız: "Evet burada size yardımcı olabilecek birileri var." ya da "Size cevap verecek kimse yok." gibi.

Genel olarak; evet-hayır cevapları almak istemiyorsanız, evet-hayır soruları sormayın.